BÜYÜK KOMUTAN NAPOLYON’UN YÜREĞİNDEKİ SAVAŞ: Napolyon Bonapart'ın Askeri Zekâsı ve Büyük Aşkı
Büyük savaş liderleri konusunda genel olarak insanların bu adamların sadece savaştıkları tek umurlarında olanın güç savaşı olduğu kanısında olan birçok insan vardır. Aslında bu kanıya varmamızın en büyük sebebi tarihimizi çok yönlü inceliyor. İşte bu yazımızda sadece Fransa, Ordu ve Josephin’e âşık olan büyük lider Napolyon Bonapart’ı hem duygusal hem de askeri anlamda inceleyeceğiz. Kişinin duygularını anlayarak, empati yaparak verdiği kararları daha rahat anlayabilir, tarihi incelerken bu sayede daha objektif olabiliriz. O zaman başlayalım.
Napolyon Nasıl İmparator Oldu?
Napolyon Bonaparte 1769 yılının 15 Ağustos günün de Korsika Adasında gözlerini açtı daha genç yaşında askeri eğitimlere katılan Napolyon tam da 1789 Fransız İhtilali sıralarında orduya katılma kararı aldı. Napolyon savaştaki başarıları ve dehasının fark edilmesi üzerine hızlıca yükselerek 1799 yılında Fransa Başkanlığı mertebesine yükseldi ve hemen ardından 1804 yılında kendisini İmparator olarak göstererek Fransız İmparatorluğunun adımlarını attı.
Napolyon’un Motive Kabiliyetleri
Napolyon karşımıza sadece bir savaş dehası olarak değil aynı zamanda ordularını çok iyi motive eden bir komutan olarak karşımıza çıkıyor. Austerlitz Savaşı ve Morengo Savaşı gibi önemli zaferleriyle kısa zamanda tarih sahnesine adını kazımış olan Napolyon bu süre içerisinde Avrupa’nın yarısına hükmediyordu. Napolyon Savaşları olarak bilinen dönemde başlamıştı.
Napolyon’u büyük bir lider yapan özellikleri şu şekil de sıraladık:
1. Askeri zekâsı
2. Stratejik düşünce gücü
3. Liderlik karizması
4. Ani kararlar alma yeteneği
5. Yenilikçi bir lider olması
6. Çalışkanlığı
7. Büyük hedefler belirlemesi ve vizyonu
8. Azim ve kararlı duruşu
9. İkna yetenekleri
10. İyi bir lojistik uzmanı
Napolyon’un Büyük Aşkı Josephine
Napolyon’un birçok yerde bahsedilmeyen aslında hayatında ve verdiği kararlarda büyük önem arz eden aşkı Josephine’ydi. Josephine de Beauharnais ile tanıştığı zaman hayatında başka bir dönem başlamıştı. Josephine çekici ve zeki bir kadındı. Aralarında sadece bir romantik aşk şeklinde bir ilişki başlamamıştı. Napolyon’un bu hızlı yükselişi ve siyasi hırsları yüzünden ilişkileri karışık bir hal almıştı. Napolyon’un büyük zaferleri ve Josephin’in halk arasında saygı duyulan bir kişilik arasındaki dengeyi korumak zor oldu. Napolyon Josephine’yi çok sevdi, savaş meydanlarında bu aşkı bir enerji kaynağı olarak kullandı fakat bu çiftin bir çocukları olmayınca ilişki politik bir hal aldı. Napolyon, Josephin’e hala âşık olmasına rağmen 1810 yılında çift zorla boşandı. Napolyon artık Josephin’i en yakın arkadaşı olarak görüyor, ona mektuplar yazmaya devam ediyordu. Napolyon’un siyasi gücü ve büyük aşkı arasındaki bu çatışma Josephin’e yazdığı mektuplardan anlaşılmaktaydı. Elba adasındaki sürgünü sırasında bile Josephin’i düşünüyordu.
Sonuca gelecek olursak Napolyon Bonaparte hem askeri zekâsı hem de büyük aşkıyla tarihe adını altın harflerle yazdırmış bir liderdir. Savaş meydanlarındaki başarısı ve büyük aşk hikayesi onun karmaşık ve derin kişiliğinin bir göstergesidir. Napolyon’un hayatı sadece savaşlarla değil aynı zamanda insanlarla iletişim de zorluklarla başa çıkmanın hikayesidir.
